çok kaba bir ayrımla komedi dizisi izleyenleri iki gruba ayıracağım: friends-severler ve seinfeld-severler. bu ayrımın bir ucundaki friends-severler sevgi dolu insanlar, ona bir lafım yok, zaten friends'i ben de çok seviyorum. fakat iki gruptan birini tercih etmem gerekirse ben seinfeld-severlere dahil olurum. gerçek dünyayla bağları daha kopuk, hayatı daha az ciddiye alan, kısacası daha absürd bir komedi anlayışı bana daha çok hitap ediyor sanırım. durum böyleyken "king of queens" ya da "according to jim" tarzı aile dizilerini sevemiyorum. "glee"ya da "big bang theory" gibi "tip"ler üzerinden ilerleyen, yıllardır sit-comlarda gördüğümüz durumları, esprileri tekrarlayan diziler de bana pek tat vermez oldu. şöyle dişime göre bir komedi dizisi ararken emmy ödül töreninde hem adaylıklarıyla hem de aldığı ödüllerle dikkatimi çeken modern family'i hemen izleyeme başladık (biz=müpteda+ben).
the office ve arrested development'tan
sonra bir diziyi izlerken bu kadar eğlenmediğimi söylemem gerek. hem oyuncuların performansıyla, hem de diğer aile komedilerinden çok farklı olaylara yer veren senaryosuyla modern family benim için son zamanların en iyi komedi dizi olmaya aday. dizide üç aileyi yakından tanıyoruz: gloria-jay ve gloria'nın oğlu manny, jay'in kızı claire-kocası phil ve çocukları haley-alex-luke, jay'in oğlu mitchell-partneri cam ve yeni evlat edindikleri kızları lily. son yıllarda amerikan dizilerinde sıkça karşılaştığımız amerika'da yaşayan her türlü "kimliğe" yer verme meselesini burada da görüyoruz. latin gloria ve manny, eşcinsel mitchell ve cam ve asyalı lily her tür "etiket"leriyle diziyi renklendiriyorlar.dizinin en ağır topu elbette married with children'ın al bundy'si olarak tanıdığımız ed o'neill. e o'neill tabi ki jay karakteriyle göz dolduruyor, fakat önceden tanımadığımız eric stonestreet'in (cam) ve çocuk oyunculardan rico rodriguez'in (manny) de oyunculuktaki başarısını gözden kaçırmamak gerek. müptedayla hakkında uzun süre "bu adam gerçekten eşcinsel olmalı, bu kadar iyi oynuyor olamaz" diye konuştuğumuz stonestreet gayet heteroseksüelmiş, bu yıl emmy'de en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülünü alması dizinin hayranlarına sürpriz olmamıştır. rodriguez ise daha 12 yaşındayken bu kadar iyiyse büyüyünce ne olacak kim bilir diye düşündürüyor.
yukarıda adını andığım iki diziyle modern family'nin ortak yanları da var. modern family, the office'teki "mockumentary" formatınına benzeyen bir formatta ilerliyor. yani karakterler, röportaj veriyormuş gibi kamerayla direkt konuşarak değerlendirmeler yapıyorlar. the office'te dwight'ın ve michael'ın yorumları nasıl bizi yerlere yatırıyorsa, burada özellikle phil dunphy karakterinin söyledikleri dizinin eğlencesini bir kat daha arttırıyor. modern family'nin arrested development'la ortak yanıysa büyük bir ailenin farklı evlere dağılmış farklı yaşantılarına aynı ağırlığı veriyor olması. karakterlerden herhangi biri öne çıkarılmıyor, çocuklar da dahil olmak üzere her karakterin dizideki yeri eşit. bu bence diziyi güzel kılan taraflardan biri. bu yolla komedinin doğabileceği imkanlar artıyor, çeşitlilik arttıkça da (bence friends tarzı komedilerin istemeden de olsa düştükleri) konuların ve espirilerin sürekli tekrarlanmasıyla dizinin sıkıcılaşmaya başlaması tehlikesi azaltılmış oluyor.
modern family, alıştığımız "tip"lerden (inek ve asosyal, yakışıklı ve çapkın, boşanmış ve depresyonda vs. vs.), artık hangi diziyi açsak birbirinin tekrarı olan durumlardan (en yakın arkadaşının eski sevgilisine aşık olan adam, büyük şehrin karmaşasından kaçıp küçük bir yerde yeni bir hayat kurmaya çalışan kadın vs. vs.) çok farklı bir yerde duruyor. buna tuz biber olarak oyunculuk açısından televizyonlarda parlayan bir çok isimden birkaç gömlek üstün oyuncuların performanslarını izleme imkanı sağlıyor.
şu an ikinci sezonu abc'de yayınlanmakta olan modern family'i herkese tavsiye ederim!