27.7.10

Bazıları Sıcak (ve Marilyn Monroe) Sever : Bir İkon Üzerine

,


Popüler kültürün kendi ikonlaştırdığı isimleri periyodik olarak geri dönüştürüp bizi maruz bıraktığı imgeler döngüsünde onları kullanıp durduğundan olacak, ismini ve cismini bilip yaptığı işin kendisini hiç görmediğimiz, dinlemediğimiz bir sürü isim var. Michael Jackson böyle bir isim mesela biz 80ler sonu çocukları için, çok büyük ve popüler olduğu döneme hiçbirimiz yetişemesek de hepimiz bir şekilde pop müzik için ne kadar önemli ve ikonik olduğunu biliyoruz. Yine Michael Jackson yeni bir örnek, sadece adına ve fotoğraflarına aşina olduğumuz örnekler de var, fotoğraflarının üzerinde bulunduğu t-shirtler, çantalar yok satan Audrey Hepburn, ya da günümüz genç Hollywood aktörlerinin karşılaştırılmamaları neredeyse imkansız olan James Dean mesela. 2010 yılında 20li yaşların başında ya da teenage dönemlerinin sonunda olan insanların bu isimlerin işleriyle ne gibi bir özdeşlik kurabildiklerini, dolayısıyla bu ikonlaştırma mekanizmasının nasıl işlediğini kestirmek açıkçası biraz güç olsa da şöyle de bir gerçek var ki en az bu isimler kadar başarılı olduğu tartışılmaz olan Sophia Loren veya Liza Minelli gibi örneklerin bu kadar popüler olmaması ister istemez Amerikan popüler kültürünün Avrupa'nınkine nazaran daha baskıcı ve döngüsel olarak işlediğine işaret ediyor.
Marilyn Monroe da bu örneklerden biri. Açıkçası adını ilk kez ne zaman duydum, fotoğrafını ilk ne zaman gördüm gerçekten bilmiyorum. Eminim biraz düşünürseniz hepiniz çok sansasyonel hayatı ile ilgili anlatabileceğiniz bir şeyler bulursunuz, ya da başrollünde olduğu filmlerden birinin adını mutlaka biliyorsunuzdur. Ben yapmak istediğim bir t-shirt dizaynı için fotoğraflarından birini ararken, yani demin bahsettiğim popüler imgenin yeniden üretilerek ikonlaştırılması sürecini kendim tekrarlarken farkettim aslında bu kadını hiç kendi işini yaparken, yani bir filmde izlemediğimi. En son birkaç Audrey Hepburn filmini de benzer sebeplerle izlemiştim ve genel olarak 50ler sonu 60lar başında çekilmiş bir filmin klasik olmasının dışında bir şey vaad etmemesi sıkıntısını saymazsak memnun da kalmıştım izlediğim şeyden. Ne yazık ki Marilyn Monroe'da aynı şey söz konusu olmadı.

İzleyeceğim ilk Marilyn Monroe filminin yine adını nereden duyduğumu bilmediğim Some Like It Hot olmasına karar verdim ve filmi mümkün mertebe objektif olmaya, kendi dönemi içinde değerlendirmeye çalışarak izlemeye başladım. 6 Oscar adaylığı olan ve En İyi Kostüm dalında da ödüle layık görülen filmin biz Türk izleyicileri için en büyük sıkıntısı film başlar başlamaz kendini gösterdi ne yazık ki. Çünkü bu filmin senaryosu, şimdi ismini hatırlayamadığım bir Türk filminin senaryosu ile aynı. Daha doğrusu Türk yapımı olan film Some Like It Hot'ın senaryosunu birebir çalmış. Filmin konusunu biraz anlatınca siz de hatırlayacaksınızdır eminim..İki müzisyen ve çok yakın arkadaş Jeff ve Joe bir mafya suçuna tanık olurlar ve hayatlarını güvenceye almak için kadın kılığına girerek sadece kadınlardan oluşan bir koroya katılırlar. Bu koroda Joe çok güzel ama erkeklerden çok çekmiş, kendine zengin, yatı katı olan bir aşk arayan Sugar ile tanışır ve ona aşık olur. Ancak kadın kılığında ve beş parasız olduğu için kendine zengin bir erkek kılığı edinip Sugar'ı baştan çıkarır, bu arada arkadaşı Jeff'in de kadın kılığındaki haline talip zengin bir çatlak da çıkar. Gerisi de gırgır şamata işte. Türk versiyonunda yanlış hatırlamıyorsam Aydemir Akbaş Jeff rolündeydi :) Hatırladınız değil mi? :D

Filmin senaryo itibariyle bizim için pek bir albenisi olduğu söylenemez kısacası, hikayeye daha önce çok maruz kaldığımızdan filmin komedi unsurunun da bizim üzerimizde ne yazık ki işlemesi pek mümkün değil. Marilyn Monroe ise Joe'nun aşık olduğu Sugar Kane rolünde tam bir "aptal sarışın"ı oynuyor ve bunu işin kötü tarafı filmde içinde bulunduğu durumlardan çıkarmıyoruz, arada bir dolayım söz konusu değil, Sugar birkaç kez kendisi "Çok akıllı değilim." diyor. Sadece kızlardan oluşan bir koroya katılmasının nedeni de devamlı kendisini ezip geçen, "kafasına tabak fırlatan" müzisyenlerden uzak durmak, çünkü yine kendi sözleriyle "iradesi yok". Ayrıca alkolik ve hayat planı yatı olan milyoner ve gözlüklü bir para babası bulup evlenmek. Şimdi bunları görüp sinirlenmemek, ya da filmin senaristine sayıp sövmemek mümkün değil, filmdeki genel kadın tasviri (filmdeki neredeyse her kadın en az bir kez sözlü cinsel tacize maruz kalıyor ve bu durum onaylanıyor) çok sinir bozucu ve küçültücü ama o dönemde böyle durumlar henüz sexist görülmüyor ne yazık ki.

Sinir bozucu karakterini göz ardı ederseniz eğer, Marilyn Monroe filmde gerçekten büyüleyici. Oyunculuğu için söylemiyorum bunu, çünkü rolü bir oyuncuyu zorlayacak bir rol değil, ancak gerçekten günümüzdeki ününü hak eden bir güzelliği var. Filmde şarkı söylemenin yanı sıra ukelele de çalıyor ve dans ediyor. Sahnede de çok başarılı olduğunu söylememe gerek yok sanırım :) 60larla ilişkilendirebileceğiniz moda ve güzellikle ilgili her şey Monroe'da vücut bulmuş resmen. Filmle ilgili okuduğum birkaç şey de oyunculuğuyla ilgili sorunlara olduğu kadar sansasyonel hayatına da gönderme yapıyor. Film sırasında hamileymiş mesela, bunu filmde de gözlemlememek mümkün değil nitekim, ancak kendisinin bilinen bir çocuğu yok. Dolayısıyla çocuğu düşürdüğü var sayılıyor. Annesi dul ve akıl hastası bir kadın olduğundan çocukluğu bakım evlerinde geçmiş, iki yaşında şiddete maruz kalmış, altı yaşında neredeyse tecavüze uğruyormuş, 16 yaşındayken "baba" diye hitap ettiği bir adamla evlenmiş. Bunların hepsi imdb gibi çok bilinen bir kaynaktan öğrenebileceğiniz, Monroe'nun biyografisinin ilk satırından bilgiler. Tüm bunları okuduğunuzda ve bugünü geçtim dönemindeki başarısını (Monroe, Golden Globe sahibi bir oyuncu) göz önünde bulundurduğunuzda Marilyn Monroe'nun hayatı tam bir gece 12'de sona eren Külkedisi öyküsü. Ancak, en çok bilinen rollerinden biri olan Some Like It Hot'taki oyunculuğuyla, popüler kültürün acımasızca tüketmeye devam ettiği, Madonna ile başlayan en son Lady Gaga ile karşımıza çıkan müzik dünyasından isimlerin kopya ettiği "güzel yüzler"den sadece biri. Tek farkı "ilk" olması.

0 yorum to “Bazıları Sıcak (ve Marilyn Monroe) Sever : Bir İkon Üzerine”

 

BOLAHENK SOKAK Copyright © 2011 | Template design by O Pregador | Powered by Blogger Templates