26.8.10

Cadının Seyir Defteri: Hocus Pocus

,


Yazıyı okumadan önce yukardaki videoyu izlerseniz, nasıl bir filmle karşı karşıya olduğumuzu anlayabilirsiniz. Tahmininiz doğru: Uçan süpürgede dolaşıp da büyülü şarkısını söyleyen cadı Sarah Jessica Parker'dan başkası değil. Cadının Seyir Defteri'nin bu yazısında ele alacağım film Hocus Pocus'un tek ağır topu da sadece Parker değil. Bette Middler filmi götüren ana karakterken, yönetmen koltuğunda da High School Musical'dan tanıdığımız Kenny Ortega oturuyor.

Hocus Pocus bir Disney filmi, dolayısıyla da bir çocuk filmi. Fakat hemen burun kıvırmayın. Disney'in "nerede o eski günler" dediğimiz zamanlarından kalma bu film, 90'lar korku filmi ruhunu çocuklar için yumuşatıp, Halloween coşkusunu da tam gaz verince nur topu gibi bir yetişkin filmi olarak da izlenebiliyor. Filmde, Bette Middler'ın mükemmel performansının abartılı bir makyajla geri plana atılması gibi pek çok kusur bulunabilecek olsa da, filmin hedef kitlesinin aslında çocuklar olduğunu hatırlamakta fayda var. Dolayısıyla eleştiri listesini bağıra çağıra okuyan içimdeki ukala yetişkini susturup, işin süpürgeyle uçma, kazanda iksir yapma, kedilerle konuşma gibi taraflarına hayran kalan 10 yaşındaki kızı dinleyeceğim.

Filmin hikayesi bir Salem efsanesine dayanıyor. Evvel zaman içinde, 300 yıl önce, Salem'in üç kötü cadısı Winnie Sanderson (Bette Midler), Sarah Sanderson (Sarah Jessica Parker) ve Mary Sanderson ( Kathy Najimy), köylüler tarafından yakalanıp asılıyorlar, çünkü bu üç cadı genç ve güzel kalabilmek için çocukların ruhlarını emiyorlar. Fakat köylüler tarafından asılmadan önce yaptıkları büyüye göre, eğer gök yüzünde dolunay olan bir Cadılar Bayramı'nda kara alevli mumu bir bakir yakarsa dünyaya geri gelecekler. Nitekim, 300 yıl sonra Salem'e yeni taşınan ve "cadı saçmalıkları"na inanmayan Max Dennison (Omri Katz) hoşlandığı kız Allison'a (Vinessa Shaw) hava atmak için mumu yakıyor ve büyü gerçekleşiyor. Şimdi Sanderson kardeşlerin tek yapması gereken, Halloween gecesinde ruhunu emebilecekleri küçük bir çocuk bulmak. Max, Allison ve Max'in kız kardeşi Dani (Thora Birch) ellerinde büyü kitabı ve yanlarında konuşan kedi Binx ile Salem sokaklarında insanları uyarmaya ve canlarını kurtarmaya çalışıyorlar.

Filmi ilk izlediğimde 12 yaşındaydım. Dolayısıyla filme hayran kalmış, yıllar yılı cadıların çocukları büyülemek için söyledikleri Come Little Children şarkısını tekrar edip durmuştum. Tam on bir yıl sonra yeniden izlediğimde de, en az çocukken izlediğimde olduğu kadar sevindim, bütün gün Mecidiyeköy sokaklarında Come Little Children diye diye gezdim. Filmin 90'lar ruhunu taşıyan korkulu havası da kuşkusuz benim yıllar sonra bile filmi bu kadar sevmemde büyük rol oynuyor. Bette Middler'ın performansı görülmeye değecek nitelikte. Bette Middler'ın filmdeki efsane "I Put A Spell On You" sahnesi görülmeye, tekrar tekrar izlenmeye değer. Dani'yi oynayan Thora Birch ise o dönemin Dakota Fanning'iymiş desem yerinde olur.

Lafı fazla uzatmadan, Disney'in o eski güzel zamanlarından kalma, uçan süpürgeli, konuşan kara kedili, kazanda iksir hazırlamalı bir film izleyip de mutlu olmak istiyorsanız Hocus Pocus bütün beklentilerinizi karşılayacak.

3 yorum to “Cadının Seyir Defteri: Hocus Pocus”

  • 27.8.10
    Sibel says:

    sende varsa istiyorum bunu ben, çok merak ettim :)

  • 27.8.10

    :) var bende, beraber de izleriz. çok seviyorum ben, on kez daha izlerim.

  • 6.7.14
    Adsız says:

    Merhaba..bu filmi cok aradım türkçe altyazılı..help:) nerden nasıl izleyebilirim..

 

BOLAHENK SOKAK Copyright © 2011 | Template design by O Pregador | Powered by Blogger Templates