26.4.10

ucucaparklar'ın sırt çantası: roma

,

bu sırt çantası yazımın konusu yine 2008 yazında sibel’le yaptığımız roma gezisi. roma en başta planımızda olmayan bir şehir olduğu için hem bütçemizi zorlamamak, hem de istanbul özlemiyle yanıp tutuştuğumuz o günlerde evimize dönebilmek için çok kısa kalabildiğimiz bir yerdi, tüm şehri gezebilmek için toplam 1 günümüz vardı. bu kadar kısa zamanda yapabileceğimiz en iyi şey müze gibi vaktimizi alacak yerleri atlayıp meydan, köprü, çeşme odaklı bir program çıkarmaktı, biz de böyle yaptık. roma zaten oldukça küçük ve yürüyerek birçok noktasına ulaşabildiğiniz bir şehir olduğu için bu program için biçilmiş kaftandı.

gittiğimiz her yerden bahsedemeyeceğimden gezmek için daha uzun vakit gereken coloseo/vatikan gibi yerleri atlayıp kısa ve hesaplı bir gezide gözden kaçmaması gereken yerlere öncelik vereceğim.

nereleri görmeli?
fontana di trevi
muhtemelen dünyanın en ünlü çeşmesi olan fontana di trevi, türkçe’de “aşk çeşmesi” olarak biliniyor. 3 roma tanrısının heykeliyle süslü olan bu çeşme roma’nın en çok turist çeken noktalarından biri; çeşmenin tümünü doğru dürüst görebilmek ve rahatça fotoğraf çekmek için mümkün olduğu kadar erken saatte gitmenizi öneririm, yoksa bizim gibi kalabalıktan ne olduğunuzu şaşırıp dilek dilemeyi unutabilirsiniz!

piazza di spagna
metroyla kolaylıkla ulaşabileceğiniz piazza di spagna hem roma’nın bir diğer ünlü çeşmesi olan fontana del barcaccia’ya, hem de meşhur ispanyol merdivenlerine ev sahipliği yapıyor. fontana del barcaccia batık bir gemi biçimine sahip, ispanyol merdivenleri de ününü avrupa’nın en uzun ve geniş merdiveni olmasına borçlu.



pantheon

piazza di spagna’dan yürüyerek ulaşabileceğiniz pantheon, roma’nın en iyi korunan tarihi
yapılarından biri. antik roma döneminde inşa edilen bu yapı günümüzde hala kilise olarak kullanılıyor. oraya kadar gitmişken pantheon’un hemen arkasındaki piazza della minevra’da yer alan fil heykelini de görmenizi öneririm.


piazza na
vona
pantheon’a yürüme mesafesindeki piazza navona roma’nın en canlı meydanlarıdan biri. roma'yı hep heykellerle süslü çeşmelerin yanı başında ressamların çizim yaptığı, sıcak havanın keyfini çıkaran insanların açık havada oturup dondurma yediği bir yer olarak hayal etmiştim, hayalimdeki manzarayla navona’da karşılaştım. tarihi gezilere navona’da bir ara verip hediyelik eşya satan mağazalara göz atabilir, eşe dosta hediye olarak roma kartpostalları, el yapımı pinokyo kuklaları alabilirsiniz.

tevere

bu kadar yürümüşken tiber nehri’nin kıyısında vatikan manzarası eşliğinde bir yürüyüş yapmamak olmaz. üzerinde hem yeni hem de tarihi birçok köprünün bulunduğu bu nehrin ortasında “tiber adası” olarak bilinen bir adacık yer alıyor. bu adanın yakınlarında nehrin hemen kıyısına oturabileceğiniz kafeler var, kahve molası için bunlardan birini tercih edebilirsiniz.

nasıl gidilmez?
alitalia airlines

barcelona yazımda barcelona'ya en ucuz nasıl gidilebileceğinden bahsetmiştim. bu kez, roma'ya en ucuz uçak bileti bulabileceğiniz havayolu şirketi olan alitalia'ya karşı dikkatli olmanızı öneriyorum. nuh nebiden kalma bakımsız uçakları, kaba hostesleri ve devamlı rötar yapan seferleriyle ün salan bu şirket, benim için de kara listeye girdi. alitalia'yla 4 kez uçtum, 4'ü de en az 2-3 saat rötarlı kalktı. kısacası biletlerin ucuzluğunu görüp alitalia'yı tercih etmeyi düşünenleri tekrar düşünmeye tavsiye ediyorum. eğer yurtdışındaysanız, yine ryanair'e bakmanızı öneririm.

roma'yla ilgili küçük notlar:
  • sokaktaki tezgahlardan su almayın, inanılmaz pahalıya satıyorlar. şehrin her tarafında temiz su bulabileceğiniz çeşmeler varken minicik bir şişe suya 3 euro vermeye gerek yok.
  • bir restorana/kafeye oturup orada bir şeyler yemektense paket yaptırıp şehrin her köşesinde bulabileceğiniz meydanlardan birinde, açık havada yemek çok daha hesaplı oluyor, yani restoran ve kafelerin çoğunda oturmak için ekstra para ödemeniz gerekiyor. aynı şey birçok dondurmacı için de geçerli.
  • roma, genellikle dümdüz olduğu için yürümeye çok müsait. yürüyüş hem şehrin daha çok yerini görmenizi sağlıyor, hem de masrafsız. bu yüzden giderken yanınızda rahat ayakkabılar götürmeyi unutmayın. ayrıca roma’nın yaz havası benim tahmin ettiğimden çok daha sıcak ve nemliydi. yazın gidiyorsanız yanınıza güneş gözlüğü, güneş koruyucu krem, şort/kısa kollu tişört almanızı şiddetle tavsiye ederim.
  • ingilizce konuşan insan sayısı, bu kadar çok turistin ziyaret ettiği bir yer olmasına karşın, oldukça az. eğer italyanca bilmiyorsanız küçük bir konuşma rehberi edinmek iyi bir fikir olabilir.

roma’nın yeme-içme rehberi littlemermaid’den gelecek.
bir sonraki sırt çantası yazım londra’yla ilgili olacak.

0 yorum to “ucucaparklar'ın sırt çantası: roma”

 

BOLAHENK SOKAK Copyright © 2011 | Template design by O Pregador | Powered by Blogger Templates