
bir interrail'dir aldı başını gidiyor. herkes avrupa'ya nasıl ucuza gideriz, nerelerde kalırız arayışında. bu arayışlara yardımcı olmak adına, kendi gördüğüm şehirlerle ilgili basit rehberler hazırlamak iyi bir fikir gibi geldi. "sırt çantası" yazılarımda, birkaç günlüğüne gittiğim şehirlerde nerelerde kaldığıma, nerelerde yiyip içtiğime ve kısa zamanda nereleri gördüğüme dair notlar ve çoğunlukla kendi çektiğim (ya da birlikte seyahat ettiğim arkadaşlarımın -çoğunlukla da sibel'in- çektiği) fotoğraflar yer alacak.
ilk sırt çantası yazım 2008 yazında sibel'le birlikte 4 gün kaldığımız barcelona ile ilgili çünkü,
1. bilgisayarımda en çok barcelona'da çekilen fotoğrafları bulabildim.
2. gördüğüm şehirler arasında en çok sevdiğim barcelona'ydı.
nereleri görmeli? gaudi yapıları


las ramblas ve barri gotic

metrodan plaça de catalunya'da indiğinizde kendinizi taksim meydanı'nda hissedebilirsiniz, iki meydan arasında güvercinlerine kadar bir benzerlik var. alışveriş yapmak isteyenler hemen yakındaki el corte ingles'e ve fnac'a uğrayabilir. istiklal caddesi'nin barcelona versiyonunu görmek isteyenlereyse las ramblas'a yönelmeli, iki yanından arabaların geçtiği bu yürüyüş yolu (las ramblas'ın anlamı da sanırım buydu) bence barcelona'nın ruhunu en iyi yansıtan yer. sağda solda para verilince hareketlenen heykel-insanlarla, hediyelik eşya satan küçük dükkancıklarıyla sonuna kadar keyifle yürüyebileceğiniz las ramblas'ın hemen yanında da şehrin tarihi kısmı barri gotic bulunuyor. buradaki dar sokaklardan yürüyerek katalan gotik kilisesi'ne ve picasso müzesi'ne ulaşabilirsiniz.


ister denize girmek için olsun, ister port olimpic'de biraz yürüyüp akdeniz havası solumak için olsun, la barceloneta barcelona'nın görülmesi gereken yerlerinden biri. fotoğraftan da görebileceğiniz gibi deniz oldukça temiz, biz denize girmeyip balıkları seyretmekle yetinmiştik. la barceloneta'ya yine metroyla gidilebilir.
nerde yenir? la taverna del born
passeig del born'daki la taverna del born, fazla para vermeden lezzetli tapas yiyebileceğiniz, güzel şarap içebileceğiniz bir restoran. birkaç kişi gidiyorsanız ortaya çeşit çeşit tapas söylemenizi öneririm, böylece hepsinin tadına bakma fırsatı bulursunuz.
nerde kalınır? barcelona dream hostel

barcelona dream oldukça ucuz ve temiz bir hostel. 2008'de 8 kişilik karma odada 16€'ya kalmıştık. bu hostel temiz çarşaflar, kilitli ve büyük dolaplar, her odada banyo ve tuvalet, ücretsiz kahvaltı ve internetle gönlümüzü çelmişti. metroya 1 dakikalık yürüme mesafesinde, zaten metroyla şehrin hemen hemen her yerine ulaşabiliyorsunuz, 10 dakikada şehir merkezinde olabilirsiniz örneğin. hostel çalışanları da son derece kibarlar ve size yardımcı olmak konusunda hevesliler. her gün programınızı onlara gösterip "biz şuralara gideceğiz, nasıl gitsek?" diye danışabilirsiniz. rezervasyon için hostelin internet sitesini veya hostels.com'u ziyaret edebilirsiniz.
nasıl gidilir? ryan air
eğer interrail'le gidiyorsanız ispanya içindeki tren yolculuklarında 1st class ücreti ödemeniz gerektiğini unutmayın (bildiğim kadarıyla 2 yıl önce böyleydi). biz interrail'le gitmedik, avrupa içinde ucuz uçak bileti kovalayarak seyahat ettik, bunun en kolay yolu da ryan air'le uçmaktı. ryan air'in malesef türkiye'den uçuşu yok, ama eğer avrupa'daysanız seyahat etmek için gayet iyi bir tercih. birçok insanın sandığının aksine ryan air uçakları gayet modern ve rötar yapmıyorlar (en azından biz böyle sorunlar yaşamadık). en çok dikkat etmeniz gereken nokta 15 kiloluk bavul limitini aşmamanız, aştığınız her kilo başına yüklü bir para ödemeniz gerekiyor, aman diyeyim. baktınız ki bavulunuz benimki gibi ağır, el bagajını mümkün olduğu kadar büyük tutun. o da olmadı, yine benim yaptığım gibi ceketleri hırkaları üst üste giyip bavulunuzu hafifletmeyi bile deneyebilirsiniz!
sırt çantası yazılarım bitince en son toplu bir "yurt dışına giderken dikkat edilmesi gerekenler" yazısı hazırlayacağım. bu yazı yine kısa zamanda avrupa'daki bazı şehirleri gezmenin en ucuz yollarını arayanlara yönelik olacak.