13.9.10

Seth Rogen ve James Franco'dan Marijuana Üzerine Muhteşem Bir Komedi Filmi

,

Sade vatandaşın başına gelen beklenmedik, absürd ve neredeyse olanaksız (damadın bekarlığa veda partisi için Las Vegas'a gidip damadı kaybetmek, banyoda kaplan dolapta bebek bulmak, bir gece önce tanıştığınız kadının fahişe olduğu itiraf ettikten sonra size ilan-ı aşk etmesi, CIA ajanının anılarının bulunduğu bir CDnin iki spor salonu çalışanının eline geçmesi  vs.) olayların komedisi neredeyse her zaman bir komedi filminden  beklentileri karşılamıştır. Bu temayı biraz düşündüğünüzde eminim sizin de aklınıza birçok isim gelecektir; ancak verdiğim örneklerden tahmin ettiğiniz gibi benim yakın zamanda izlediğim ve bu yazımda tanıtmaya çalışacağım Pineapple Express'e paralel bulduğum filmler The Hangover, True Romance ve Burn After Reading. Gözünüzde karşınızdakinin nasıl bir film olduğuna dair hemen bir görüntü oluştu değil mi? :) Çoğu zaman bu tahmin edilebilirlik sinema için pek hayırlı bir şey değildir ama bu türde ve bu filmde bu tahmin edilebilirlik o kadar iyi işliyor ki neredeyse sinema gibi, daha doğrusu Hollywood sineması gibi, çek-tanıt-pazarla-sat-sıradaki mantığıyla işleyen bir sektörde bile yarı-orijinal materyal ama iyi oyunculuk ve iyi anlatımla tekrar izlemeye değer bir film yapılabileceğini ikna olabiliyorsunuz. 

Pineapple Express saydığım benzerlerinden kısmen daha hassas bir temayla uğraşıyor, ya da şöyle diyelim, ana kahramanlarımızın başına ne geldiyse daha hassas bir mevzuudan, marijuanadan geliyor. Ana karakterimiz Dale (Seth Rogen) sıkıcı bir işi ve ot içtiği zamanlar hariç son derece sıkıcı bir hayatı olan, kendisi 27 yaşında olmasına rağmen 17lik liseli bir sevgilisi olan tipik bir loser'dır. Bir gün her zamanki gibi torbacısı Saul'un (James Franco) evine ot almaya gider, Saul  da en az Dale kadar yalnız ve loser bir varoluş sürmektedir. Saul, Dale'e sadece kendisinde bulunduğunu söylediği adı Pineapple Express olan bir ot satar. Dale iş icabı gittiği bir evin önünde ot içerken bir cinayete tanık olur, kafası her zamanki gibi güzel olduğundan olay mahalinden otunun izmaritini yere attıktan sonra kaçar. Tesadüf budur ki cinayeti işleyen Saul'ün satıcısı yani büyük bir uyuşturucu satıcısıdır ve iş izmaritten hem Saul'e hem Dale'e hem de Saul'ün yakın arkadaşı başka bir torbacı olan Red'e sıçrayacaktır. Bundan sonrasında da tahmin edebileceğiniz gibi insanı ekran karşısında oturduğu koltuktan yere düşürecek kadar komik olaylar silsilesi birbirini takip eder.
Film tek başına sadece hikayesi ve hikayesini beklemediğiniz kadar komik işlediği için bile aslına bakarsanız izlemeye değer; ancak iki ana oyuncusu James Franco ve Seth Rogen'ı Freaks and Geeks'ten tanıyanlar, ikilinin ekranda ne kadar büyük bir komedi potansiyeli olduğunu hatırlayacaktır. Seth Rogen inanılmaz komik, hippi, sorumsuz ve kafası her daim güzel Saul karakterini True Romance'teki Brad Pitt'in otçu karakterinden yola çıkarak kendisi için yazmasına rağmen, James Franco ile bir masa okuması yaptıklarında rolün onun için daha uygun olduğuna karar vermiş. Gerçekten de her ne kadar filmin kahramanı ve kurbanı Dale gibi görünse de filmi James Franco inanılmaz başarılı oyunculuğuyla sırtında taşıyor. Hikaye itibariyle ana karakterlerin hepsinin kafası hep güzel olduğundan komedi ister istemez diyalog olduğu kadar biraz da slapstick ağırlıklı. Çoğu zaman garanti olduğu ve çok kullanıldığı için her seyirciye hitap etmeyen bu tür, filmde özellikle de ilk yarıda, hiç göze batmıyor. İkinci yarıda gerçekçiliğin es geçilmesiyle kullanılan (yanında bomba patlayan karakterin ölmemesi vs gibi abartı sahnelerde) birkaç sahne ister istemez "yok artık" dedirtiyor ama film genel olarak o kadar komik ki ona da artık göz yumuyorsunuz.

Filmin uyuşturucu (marijuana uyuşturucu mudur değil midir, yasallaştırılmalı mı gibi meselelerle ilgili filmin iki çift lafı yok sanmayın) ağırlıklı teması nedeniyle 2001'de yazılmasına rağmen Seth Rogen Knocked Up ve 40 Year Old Virgin gibi filmlerde aktör olarak da kendine isim yapmadan stüdyolardan pek ilgi görmemiş. Bu filmlerden sonra bile asıl bütçesi 50 milyon dolar olmasına rağmen yapım şirketi ancak bunun yarısına ikna olabilmiş. Bunun gibi zorluklara rağmen film marijuana temalı olmasına rağmen dünya çapında 100 milyon dolar gişe yapmış. Filmin en orijinal diyaloglarından çoğu doğaçlama ortaya çıkmış, hatta filmin, tüm karakterler ayık olmasına rağmen en komik diyaloglarından birinin geçtiği son kafe sahnesi tamamen doğaçlama ve senaryoda bulunmayan bir sahne. Kısacası Pineapple Express hem senaryosu, hem de muhteşem oyunculuklarıyla çok başarılı bir komedi filmi. Özellikle devamlı kendini tekrarlayan romantik komedilerden, Adam Sandler filmlerinden sıkılanlar ve Freaks and Geeks'in bitişinin yasını hala tutanlar (ben tutuyorum nitekim)  mutlaka izlemeliler.

0 yorum to “Seth Rogen ve James Franco'dan Marijuana Üzerine Muhteşem Bir Komedi Filmi”

 

BOLAHENK SOKAK Copyright © 2011 | Template design by O Pregador | Powered by Blogger Templates