20.4.10

Blogger, Tumblr, Livejournal: Hangisi Size Göre?

,
İnternet günlük hayatımızın bir parçası olduğundan beri hepimizin tadını fazlasıyla çıkardığımız bir şey var: sanal kimliksizlik. Forumlarla ve bazı sitelerin yorum sayfalarıyla başlayan isimsiz, ya da takma isimle görüş beyan etme ve okunurluk kazanma meselesi son birkaç senedir blogların da popülerlik kazanmasıyla farklı bir şekilde çıkıyor günümüzde karşımıza. Artık bu sanal kimliksizliğin de verdiği cesaretle hayatlarımızı, kendi belirlediğimiz meseleler hakkındaki düşüncelerimizi tanıdığımız tanımadığımız insanlara açıyoruz ve kabul görsek de görmesek de bir şekilde kendimizi ifade ediyoruz. Bu süreç de hepinizin bildiği üzere yoğunlukla blogging hizmeti veren servis sağlayıcıları üzerinden aldığımız hesaplarda gerçekleşiyor. İnternet üzerindeki bu büyük servis sağlayıcılarının çoğunu bir dönem kullanmış ve hala kullanmakta olan biri olarak sizlerle bu sitelerin en büyükleri olduklarını düşündüğüm blogger, tumblr ve livejournal hakkındaki fikirlerimi paylaşmak istedim.

Blogger

Google'ın blogging servisi olan Blogger gmail hesabınız üzerinden işliyor ve bu üç site arasından bence kullanılabilirlik açısından en kolay olanı. Blogger'dan entry girmek Gmail'den mail göndermekten çok farklı değil. En büyük sıkıntısı arayüz yani template seçeneğinin kısıtlı olması. Blogger için template edinebileceğiniz sitelere Google aracılığıyla ulaşmak çok kolay olsa da şimdiye kadar bulduklarım açıkçası beni çok tatmin etmedi. En büyük artısı ise kolay kullanımının yanı sıra bir Google hizmeti olduğundan Google aramalarında üst sıralarda bulunması. Bu da tabi daha çok okunurluk ve daha çok ziyaretçi demek.

Tumblr

Bu üçü arasında favorim. Blogger'daki gibi yazılarınızı, fotoğraflarınızı ve videolarınızı yayınlayabileceğiniz bir blog sitesi olmasının yanı sıra, entrylerinize dış bir servisten yararlanmadan anında dinlenebilir mp3 eklemenize izin veriyor. Ayrıca Tumblr'da entryleriniz diğer Tumblr kullanıcıları tarafından tekrar yayınlanabiliyor. Yani entrylerinizi diğer kullanıcılar sizin adınıza link vererek kendi sayfalarına ekleyebiliyorlar. Bu da "Benim yazacak, söylecek bir şeyim yok ki." diyen internet kullanıcıları için ideal, çünkü bu "reblog" özelliği sayesinde Tumblr'da size ait bir şey yayınlamadan, sadece diğer entrylerin dolaşımına yardımcı olarak da takip edilen bir blog sahibi olmak mümkün. Benim gördüğüm kadarıyla da çoğu kullanıcı Tumblr'ı bu şekilde, sevdikleri fotoğrafları, yazıları, şarkı, video ve alıntıları topladıkları bir tür anı defteri olarak kullanıyor. Ayrıca Tumblr'da entrylere eklenen tag'ler sayesinde tüm portal içerisinde kullanıcılar birbirlerinin entrylerine ulaşabiliyorlar.

Livejournal

Blogger ve Tumblr gibi yazılarınızı, fotoğraflarınızı vs yayınlayabileceğiniz bir blogging servisi olarak da pekala kullanabileceğiniz Livejournal, kullanıcıları tarafından çoğunlukla sözü geçen iki siteden çok farklı bir şekilde kullanılıyor. Bir kere Livejournal'da bloglar kişisel bloglar ve communityler olmak üzere ikiye ayrılıyor ve kullanıcıların çok büyük bir kısmı en az bir community'ye üye. Peki bu communityler tam olarak nedir ve nasıl işliyor?
Communityler belli bir temaya ağırlık vererek kurulmuş, tüm üyelerin bazen de sadece community adminlerinin entry yayınladıkları forumlar. Ve Livejournal'da bu forumlar daha çok fandom odaklı, yani hayran siteleri. Çok sevdiğiniz bir grubun, oyuncunun -eğer yeterince popülerse- Livejournal'daki aktif bir communitysine üye oluyorsunuz ve o grup, oyuncu hakkında yakın zamanda yayınlamış ne kadar haber, yazı varsa hepsine community'nin kendi sayfasından ya da arkadaş sayfanızdan ulaşıyorsunuz. Buraya kadar kulağa çok çekici gelmese de bu communitylerin sadece kullanıcıları tarafından görülebilir olanlarının büyük çoğunluğu internet üzerindeki en büyük download kaynaklarını oluşturuyor. Communityler sadece fandom ile kısıtlı değil kısacası, müzik, sinema, e-book communitylerine üye olarak yakın zamanda çıkmış ya da internet haricinde ulaşım imkanınızın olmadığı bir çok esere -yasadışı olarak tabi ki- bu communitylerden ulaşabiliyorsunuz. Yani Livejournal Copyright ın en çok ihlal edildiği ve çoğu plak şirketi ve film stüdyosunun korkulu rüyası olan bir blogging servisi aynı zamanda.

Toparlamak gerekirse, çok okunan ve kolay kullanabileceğiniz bir blog için Blogger'a, daha çok özelliği olan ve yazıdan çok görsel medya paylaşımı yapacağınız eğlencelik bir blog için Tumblr'a, gönlünüzce download yapıp bilgisayar harddiskinizi dolduracağınız ya da hem kişisel entrylerinizi girip hem de takip ettiğiniz ünlülerin en son magazin haberlerine ve fotoğraflarına ulaşacağınız bir blog hesabı için ise Livejournal'a üye olabilirsiniz. Ve tabi ki üçü de ücretsiz.

0 yorum to “Blogger, Tumblr, Livejournal: Hangisi Size Göre?”

 

BOLAHENK SOKAK Copyright © 2011 | Template design by O Pregador | Powered by Blogger Templates