13.4.10

Cadının Seyir Defteri: Bewitched

,


Bolahenk Sokak'ı makyajla boyadık, film afişleriyle süsledik, albümlerle donattık, Barcelona'ya taşıdık, dört bir yana sardunyalar ektik, en sonunda mükemmel tapasları mideye indirirken Sangria'ları da yanında yudumladık. Ben de bizim sokağa azıcık da doğa üstü ögeler eklemek görevini üzerime aldım ve ilk “Cadının Seyir Defteri” yazımla karşınızdayım. Peki nedir bu serinin amacı? Çocukluğundan beri eliyle ateş çıkarabileceğine, süpürgesine atlayıp uçup gidebileceğine, bir burun kıpırtısıyla ev, lise, aşk hayatında harikalar yaratabileceğine inanan ben ve benim gibi ayakları yerden fersah fersah uzaktakiler için bir seyir defteri hazırlamaya karar verdim. Sevdiğim, izlerken keyiften dört köşe olduğum, gizli gizli büyü yapma özlemimi canlandıran ne kadar dizi, film, kitap varsa bu seride karşınızda olacak. Hatta Bolahenk Sokak'ın diğer sakinleri de destek verirse ilerde bu seriye çeşitli büyü yapma teknikleri, tarot ipuçları ve kahve falı teknikleri bile ekleyebilirim. Dedim ya, her şey benim gibi aklı başka dünyalara çalışan iflah olmazlar için hazırlanacak.
Cadının Seyir Defteri'nde ilk konumuz, türün en kült örneklerinden biri, Bewitched. Bewitched'i bizim kuşak televizyonlardan yakalayamadı. Bizim Bewitched'den haberdar olmamız, annelerin “Bizim zamanımızda Samantha vardı. Burnunu kıpırdatıp herkese iyilik ederdi.” repliklerine denk düşüyor. Tabii bir de Filiz Akın'la çekilen muhteşem Yeşilçam uyarlaması da vardır ki, herkese tavsiye ederim, harika bir Türk sineması klasiğidir. Uzun yıllar sonra özel kanal yöneticileri konunun reyting getirdiğine karar vermiş olacak ki, Kanal D'de bir de “Sihirli Annem” versiyonunu hazırladılar. Ben nefret ede ede izlediğimi hatırlarım, demek ki o kadar çaresizce bekliyormuşum hocus pocus mevzusundaki dizileri.
Oysa Bewitched öyle bihaber olunacak bir dizi değil. 1964'te gösterilmeye başlanıp 1972'ye kadar da ABC tarafından çekimi devam ettirilen 8 sezonluk bir dizi. Sıradan bir erkek olan Darren Stephens'a (Dick York) aşık olup onunla evlenen cadı Samantha Stephens'ın (Elizabeth Montgomery) maceralarına tanık oluyoruz. Samantha cadı olduğunu Darren'a balayı esnasında söylüyor. Darren'sa karısını tek bir koşulda kabul ediyor: Cadılık tarafını bastıracak, sihir yapmayacak ve normal bir yaşam sürecek. Samantha kocasını o kadar seviyor ki bu şartı kabul ediyor ama tabii her bölümde olaylar öyle gelişiyor ki Samantha ne olursa olsun kendisini sihir yaparken buluyor.



Samantha'nın annesi Endora'nın (Agnes Moorehead) insan damadını hiçbir zaman kabullenmemesi ve ikiliyi ayırmak için bitmek bilmeyen bir çaba harcaması Samantha'nın işini zorlaştırırken, tüm bunların üzerine bir de Samanthanın meraklı komşusu Gladsy Kravitz'in (Alice Pearce, Sandra Gould) Samantha'nın normal olmadığına dair şüpheleri eklenince biz de diziyi 8 sezon boyunca mutlu mutlu izliyoruz.



Samantha ve Darren'ın evini gözetlerken, kusursuz bir orta sınıf Amerikan ailesini de izliyoruz aynı zamanda. Hani şu Tim Burton'ın takık olduğu, dışardan bakınca kusursuz görünen Amerika'nın rüya çekirdek aile modeli. Samantha'nın bu rüya ailenin içinde kabul görmesi içinse tek şart, kendi özelliklerinden vazgeçip, normal tanımlamasına dahil olması. Üstelik, bu konuda tek baskı da kocasından gelmiyor. Karşı komşusunun bitmek bilmeyen gözlemi altında olaildiğince normal görünmek zorunda. Günümüz Türkiye'sinde mahalle baskısı adıyla pek popülerleşen kavramın 60'lar Amerika versiyonu da diyebiliriz buna. Tabii Foucault yaklaşımlarıyla normalleştirmeye çalışan toplum ve panoptikon gözlem modelini de meseleye bağlayabiliriz.



Yapılacabilecek tonlarca teorik eleştiri bir yana, Samantha'nın neden yıllarca annelerin rüya kadını olduğunu anlamak pek de zor olmasa gerek. Tek bir burun hareketiyle ev işlerini yoluna koymak, çocuğa bakmak, kocayı memnun etmek aynı cadılık paketine dahil. Tabii Samantha'nın annesi Endora olmasa... Annemin favori karakteri Samantha olsa da ben kendi payıma Endora'yı tek geçiyorum. Dikkat ederseniz, her karakteri soyadlarıyla sıralarken bir tek Endora'nınkini yazmadım. Neden? Çünkü onun bir soyadı yok. Endora tek başına olan, güçlü ve norm dışı bir kadın. İnsanların kuralları onu bağlamıyor. Canı ne isterse onu yapıyor. Bu yüzden de onun soyadı Darren'ın asla anlayamayacağı, dile getiremeyeceği bir kelime. Endora tek başına Endora. Onun babadan kalma soyadına ihtiyacı yok. 8 sezon boyunca da Endora'nın kızını geleneksel hayattan kurtarma çabalarına tanık oluyoruz. Dizi bir yandan ev kadınlarına pembe rüyalar sunarken, bir yandan da bu rüyaların altını oymuş oluyor böylece. Sanırım diziyi kült haline getiren en önemli etken de bu çok katmanlılığı.

Trivia:
Samantha'nın burnunu oynattığı efsane harekette, aslında yalnızca üst dudak oynatılıyor. Böylece burun da oynuyormuş gibi görünürken arkadan eklenen müzik efektiyle sihir yapım aşaması tamamlanıyor.
Dizideki dişi cadıların adları “A”yla bitiyor.
Helen Hunt ve Jodie Foster, Samantha ve Darren'ın bebeği Tabitha için düşünülen ilk oyuncular.
Samantha'nın esas soyadı 8 sezonluk seri boyunca hiç söylenmiyor.
Samantha ve Endora'nın adları İncil'den alınma (Witch of Endor (I Samuel 28) )





İzlemek isteyenler buraya bakabilir

4 yorum to “Cadının Seyir Defteri: Bewitched”

  • 13.4.10
    Sibel says:

    aaa çok izlemek istedim şimdi ben bunu ama! :D
    bi de sihirli annem tamamen kaldırma olsaymış yahu. komşu meselesini bilmiyodum mesela ben, onu bile kaldırmışlar. yuh.

  • 13.4.10

    büyük kaldırma hem de. üstelik en kötüsünden. filiz akın'lı versiyon bile daha başarılıydı. ayrıcaaa bilgisayarda yer yok biliyorum ama benim içim gitti: http://isohunt.com/torrent_details/51591820/bewitched?tab=summary

  • 13.4.10

    amaaaaa: http://www.youtube.com/watch?v=cOkHnFYhrr4&feature=PlayList&p=D8E86F7718B3EB5F&playnext_from=PL&index=0&playnext=1

    ben izliyorum şimdi ilk bölümü :))

  • 14.4.10
    Sibel says:

    aa bakiym ben de.

 

BOLAHENK SOKAK Copyright © 2011 | Template design by O Pregador | Powered by Blogger Templates